24 Şubat 2014 Pazartesi

KADIN DEDiĞİMİZ HEP KAOS

  Sana diyorum kadın... mecbursun  !
Bu defa neye mecbur bırakıldım der gibi bakma cümlelerime...ekstra bir durum yok bildiğin şeyleri hatırlatıcam sana bilmediğin bir pencereden.

 Senden beklenen güzel olmaktır, bilirsin kusurlarını buğulayıp, şuhluğun altını çizip vurgu x vurgu yapmayı... ilk tuval sendin senin hayatında. Kestin,biçtin,boyadın  onlarca mimik arasından sana en çok yakışanları kondurdun yüzüne ..hepsinin yerini ve zamanını bildin, bilmeye mecbur bırakıldın..
Bu ilk aşamaydı birazda tatlıydı...
Hoşuna bile gitti itiraf et :)
Sanatçı olmaktan vazgeçme, tutunacak bir dalın olsun, icraatından keyif al diye tabiatımıza bir tutam mazoşizm eklenmiş oldu yada zaten var olanı hissettik iliklerimizde.
Devam edelim...

  Bu daha başlangıçtı yani level 1, 2 allah kerim
Kendini öğrendin az çok, günü kurtaracak mimikler, takınacağın tavırlar, sürüneceğin kokularla dolu ceplerin...
Vel hasıl geldik karşımızdaki insanı kesip biçmeye, yontmaya... ! ! !
Mecbur bırakılıyorsun işte sanatçı olmaya, birde istemeye istemeye icra edilenler işler ???..demiyeceğim keyif alıyoruz iş zorlaştıkça...
  Mesela bir adamı seçiyoruz ya da seviyoruz aşık oluyoruz... tanımadan etmeden ..nede cüretkarız yaa :)) ama bu sorunmu ?
Tabiki hayır ...hoppalaaa sıva kolları malzeme kumaşsa al makası eline hatun... yine iyisin, ya odunsa ?? yontucam şekil vericem diye kıymıkların parçaladığı ellerinle kanaya kanaya icra etmeye devam et sanatını.. !
  Kanamak kadınlığın şanındandır !

 Sorun şu ki ; bizim görev kutsal değil... ne sanat sanat için, ne de toplum.
Tamamen kendi aç duygularımızı doyurmaya çalışıyoruz..
Hani şu elinde makas olan, evet evet benim malzeme kumaş diye sevinen ve odun yontucam diye yılmadan sanata soyunan sen... ne oluğunuzun farkında degilsiniz ve dolayısıyla elinizdekiyle ne yaptığınızında.
Kumaştan kalıp çıkardığında eline makası nede iştahla aldın belki iyi biseyde çıkardın ortaya ama GöRMEDiN !
Hep kesip attığın biçtiğin kumaş parçalarını zafer belledin büyük resmi göremedin...
  Mutluda olamadın, kanadın, ağladın... ama sana biçilen rolün hakkını verdiğine inandın..
Keşke ne büyük mucizelere gebe kalabildiğini, doğdurduğunun mükemmelliyetini görebilseydi güzel gözlerin kadın...
Karşındakinin senin çocuğun, sevgilin, arkadaşın ya da eşin olduğunu görebilseydin..
Kesmeseydin, yontup törpülemeseydin, parçalamasaydın, acıtmasaydın..
kopardığın her parçaya zafer gözüyle bakmasaydın...

Tek yapman gereken olduğu gibi kabul edip kusupları buğulamak ve güzellikleri vurgulamaktı, bukadar basit ve bukadar zordu işte...
  Sadece sevseydin...öğretilenlere tıkasaydın kulaklarını ve içindeki sesle icraedebilseydin sanatını...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumunuz denetlendikten sonra yayınlanacaktır (;