17 Kasım 2015 Salı

ACI'DA OLSA HER DAİM GERÇEKLERİN PEŞİNDE OLANLARA...VE SAHTEKARLARA İTHAFEN

İnsanlar yalan söyler, anı kurtarmak için ya da içinde bulundukları hayattan memnun olmayıp, kafalarının içindeki dünyayı varmışcasına yaşayarak, ama kendilerine ama etrafındaki insanlara yalandan manzumeler düzerler.

Yalanı söyleyenlerin canı yanmaz kolay kolay... ya yalanlarına öylesine inandırmışlardır ki kendilerini, aksi mümkün değil, hatta söylenenler yalan değilcesine.. (sonuçta acımazlar.)
Söylediklerinin düzmece olduğunu bilenlerde acımazlar. acımazlar çünkü yapmışlardır hesaplarını, ödeyecekleri bedelleri az çok kestirip ona göre stratejik atarlar adımlarını, hesap günü geldiğinde şaşmazlar.

Hazırdırlar. Onalar da bilirler ki ömür dediğin bir kara kutu (günü geldiğinde açılacak)
ama hiç bir gerçek ve farkındalık onları alıkoymaz söyleyecekleri düzmecelerden, nede olsa hazırdır minareyi çalanın kılıfı, pempedir yalanın rengi, kaybetmemek için söylenmiştir, anı kurtarmak içindir, belki hayat kurtarmak için, yok yok... dünyayı kurtarmak için... !

Nasılda geçerlidir aslında o tozlu pembeli, allı morlu sahtekarlıkların sebebi (her ne kadar ben bunları kişilerin yüzlerine vurmak için söylediğimde sesim soğusa da, şuan klavyede harfleri yan yana getiriken parmaklarım titresede) nasılda inanırlar körü körüne sahtekarlıklarına !

Her yalancı, alice'nin harikalar diyarını  sonsuza dek yaşayamayacağını bilir, aslında yalan, yalancının afyonu'dur. kimi bağımlısıdır, kimi sadece keyfine (kendi tabirleriyle) gerektiğinde kullanır.
Hiç farketmeksizin bunlardan biri diğerinden daha masum değildir. gel gelelim yalanla avutulana ya da kandırılana...
bu insanları kategorilize etmek zor değildir topu topu iki tiptir zaten.
Sorgulamaksızın mutlu olmayı seçenler (yalanlarla da olsa), bir de mağrur gururlu tipler, pempeli sahteliklerdense tozlu hakikatlerle yaşayanlar.
Hakikat bir ilimmişcesine yerin yedi kat dibinde de olsa, tırnakları kanaya kanaya toprağı eşeleyenler, yara bere içinde kalsalar da hakikatin acıda olsa merhemleri olduğunu belleyenler.(bunlar hep acı çekerler, ama mutluluğun değerini, mutluluk sebeplerinin kıymetini sadece onlar bilirler.) genelde bu tip insanlara aşık olunur zaten ya fikri yada maddi aşk... her türlüsü yakışır onlara.
Ama bir yalancının böylesine hassas ve duyarlı bir karaktere aşık olması ya yalancının kendinden tiksinip üstün insana ulaşmasına, ya da mağrur tip olarak adlandırdığım insanın mahfına yol açar.
-----ÖYLESİNE İÇİMDEN GELDİ NOT EDEYİM DEDİM.
---SAYGIYLA, SEVGİYLE, HAKİKATLE.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumunuz denetlendikten sonra yayınlanacaktır (;